سالم، السيد عبد العزيز . طرابلس الشام في التاريخ الإسلامي. الإسكندرية: مؤسسة شباب الجامعة للطباعة و النشر، ١٩٦٧، ٥١٧ ص
Salim, al-Sayyid ʻAbd al-ʻAziz. Tarabulus al-Sham fi al-Tarikh al-Islami. Alexandria: Muassassat Shabab al-Jami‘ah lil-Tiba‘ah wa-al-Nashr, 1967, 517 s.
ÖZET
İslam Tarihinde Trablusşam
طرابلس الشام في التاريخ الإسلامي
Yazarın Trablusşam’ın İslami dönemdeki tarihine duyduğu ilgi, söz konusu dönemde kaydedilen önemli siyasal hadiselerden kaynaklanmaktadır. Çalışma iki bölüme ayrılmıştır: İlk bölümde, yazar, Araplar tarafından fethedilişinden başlayıp Fatımi devletine karşı bağımsızlık kazandığı döneme kadarki hâliyle şehrin İslami tarihini incelemekte; sonrasında ise Trablus’un tarihini Benî Ammar yönetimindeki bağımsız bir Arap emirliği olarak irdelemeye yönelmektedir. Söz konusu bölüm şehrin Haçlı işgali neticesindeki çöküşünü ve bunun devamında bir Haçlı devletine dönüşümünü; Trablus’un Müslüman güçler tarafından yeniden fethini ve en nihayet Bahri Memluk ve Çerkez devletlerinin kontrolüne girişini ele almaktadır. İkinci bölüm, İslami Trablus’un bazı kültürel yönlerini tartışmaktadır. Bunlar arasında hem eski şehrin (ki Hicrî 689/Miladi 1290 yılında Sultan Kalavun daha önce eski Tripoli’nin yükseldiği bu şehrin üzerine yeni bir şehir inşa edilmesini emretmiştir) hem de kitabın “modern şehir” adını verdiği yerin bir tasviri yer almaktadır. Bu bölüm şehirde söz konusu dönem boyunca hüküm süren ekonomik ve entelektüel yaşamdan bahsettiği gibi o dönemde kullanılan farklı kara ve deniz savunma yöntemlerini de ayrıntılı bir şekilde tartışmaktadır. Kitabın son iki kısmına gelince: Bunlar Trablus’ta geçmiş dönemden kalma cami, okul ve sivil ya da askerî binalar gibi İslami eserlerden bazılarını ele almaktadır.
Trablus üzerine gerçekleştirilen az sayıdaki çalışma arasında bu eserin bir emsali yoktur; zira şehrin İslami dönemler boyunca sahip olduğu resmi eksiksiz bir şekilde sunmaktadır. Gerçekten de Trablus’un bahsi geçen dönemlerdeki tarihi, hak ettiği ilgiyi henüz görememiştir. Bunun temel nedenlerinden biri genellikle şehrin Haçlı krallığının merkezi olduğu dönem üzerinde yoğunlaşılmasıdır. Bu itibarla, kitap, şehrin tarihindeki söz konusu dönemlere yönelik ilginin canlanmasına katkıda bulunmuştur denilebilir. Bahsi geçen dönemler pek çok önemli siyasal hadiselerine, emsalsizliğine ve mevcudiyetini koruyan eserlerine rağmen bu kitaptan önce büyük oranda göz ardı edilmiştir. Yazar, çalışmanın başından sonuna kadar, çok iyi organize edilmiş akademik bir metodoloji kullanmış, dokümantasyonunu en doğru tarihsel resim olduğuna inandığı şeye ulaşmak için bunları tarihçilerin dile getirdiği – çoğunlukla birbiriyle çelişen – açıklamalarla karşılaştırıp kıyasladığı çok sayıdaki tarihsel kaynağa dayandırmıştır.
Çalışmanın pek çok bilimsel malzemeyi bir araya getirmedeki başarısına karşın, yazar, bölümleri açık ve tutarlı bir şekilde düzenlemekte zorlanmıştır. Mevcudiyetini koruyan İslami eserlerle ilgili olarak belgesel resimler vasıtasıyla sunulan taslağın siyah beyaz fotoğraflardaki kusurlar dolayısıyla etkisiz kaldığı, işaret etmeye değer bir husustur.
Genel itibarıyla çalışma Trablus’un İslami dönemdeki tarihi ve kültürü ile ilgili güzel bir bilimsel ve metodolojik inceleme sunmayı başarmıştır. Bu itibarla, çalışma, Trablus’un tarihindeki önemli bir dönem hakkında daha geniş bilgiye ulaşmak isteyenler için emsalsiz bir kaynak teşkil etmektedir.
Shirin Khidr
Çeviren Fatih Taştan